(Toplumsal Tarih dergisinin Aralık 2013 tarihli 240. sayısında yayımlandı)
(Künye: Mehmet Fatih Uslu, "Ermeni Edebiyatı Hakkında Anıtsal Bir Eser:Bardakjian'ın Modern Ermeni Edebiyatı". Toplumsal Tarih. Sayı:240, Aralık 2013. ss.92-93.)
Türkiye’de son
zamanlarda Ermeni edebiyatına karşı artan bir ilgi var. Özellikle yüksek lisans
ve doktora seviyesinde genç araştırmacılar, Ermeni edebiyatının hem Osmanlı ve
Anadolu kültürü hem de yakın Türkiye tarihi açısından yepyeni imkânlar
açabileceğinin giderek daha çok farkına varıyorlar. Fakat bu ilgiye rağmen ülkemizde
Ermeni edebiyatı çalışmak hiç de kolay değil. Öncelikle bu konuda uzmanlaşmış
akademik kurumların ve kişilerin olmaması ciddi bir engel teşkil ediyor. Öte
yandan birincil kaynaklara ulaşmak bakımından küçümsenemeyecek güçlükler var. Ne
aradığınız kitapların eski ya da yeni baskılarını kitapçılarda ya da sahaflarda
kolayca bulmanız mümkün ne de bunlara herkese açık bir kütüphanede
ulaşabilmeniz. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu zamanında basılmış metinler için
ciddi uğraş vermeniz, şansınızı yurtdışındaki kütüphanelerde denemeniz
gerekiyor. İkinci büyük zorluk ise hem Türkçede hem de Avrupa dillerinde size
rehberlik edecek ikincil kaynakların çok az sayıda olması. Bu noktada
yapılabilecek temel şey 20. yüzyılda Ermenistan’da basılmış Doğu Ermenice
kaynakların peşinden koşmak, ki bunun da çok kolay bir iş olmadığı tahmin
edilebilir.
Bu çok parlak
olmayan duruma rağmen, son senelerde alan içinde göreli bir iyileşmeye tanık
oluyoruz. Özellikle Aras Yayıncılık’ın çabasıyla yeni kaynaklar Türkçede
dolaşıma giriyor ve konunun ilgilileri için, özellikle başlangıç aşamasında
rehberlik sağlayacak bir literatür oluşuyor. İşte yıllardır devam eden bu
çabanın bir örneği, belki de en önemli örneği olarak, Kevork B. Bardakjian’ın Modern Ermeni Edebiyatı adlı öncü eseri
yine Aras Yayıncılık tarafından geçen aylarda, yayınevinin kuruluşunun 20. senesinin
şerefine, Fatma Ünal ve Maral Aktokmakyan çevirisiyle yayımlandı.
Uzun yılların
emeğinin ürünü olan ve İngilizce baskısı 2000 yılında yapılmış bu anıtsal
çalışma, matbu olarak basılmış Ermenice edebi eserlerin bütüncül bir haritasını
oluşturma ve Ermeni edebiyatının modernleşme macerasını olabildiğince eksiksiz
bir şekilde resmetme amacı taşıyor. Kitabın temel olarak iki uzun ve üç kısa bölümden
oluştuğunu söylemek mümkün. Bardakjian, ilk bölümde 1500-1990 yılları arasında
gelişmiş modern Ermeni edebiyatının genel bir portresini çizerken, ikinci
bölümde 1500-1920 yılları arasında doğmuş edebiyatçıların ürettiği eserlerin ayrıntılı
bibliyografyasını oluşturmaya çalışıyor. Bu iki bölümün ertesinde gelen üç kısa
bölüm ise farklı kaynak listelerinden oluşuyor: İlkinde Ermeni edebiyatı kaynakçaları
ve bu edebiyat üzerine yazılmış eserleri, ikincisinde Ermenice ya da başka
dillerde derlenmiş antolojileri kapsayan bibliyografyalar; üçüncü ve son kısa bölümde
ise Âşıklar, Folklor, Edebi Etkileşimler ve Vezin başlıklarında özelleşmiş dört
ayrı bibliyografya bulunuyor. Bu bağlamda bu üç kısa bölüm aslında ikinci
bölümün ekleri olarak da kabul edilebilir.
İlk bölümde Ermeni
edebiyatının yaklaşık beş yüzyıllık genel portresi çizilirken yüzyıl
dönümlerine göre bir bölümleme yapılmış ve böylece zaman sırasına göre beş altbölüm
oluşturulmuş. Her yüzyıl için ayrı ayrı ilk önce “Ermenilerin içinde bulunduğu
koşullara genel bir bakış” başlığıyla dönemin dikkat çeken özellikleri ile
önemli gelişmeleri özetleniyor ve dönemin edebiyatının sosyo-politik zemini
anlatılıyor. Hemen ertesinde, söz konusu koşullar içinde üretilmiş edebiyatın ana
hatları ortaya koyuluyor. Bu yapılırken Bardakjian tek tek edebiyatçılar
üzerinden gitmeyi tercih etmiş. Burada, değinilen yazar ve şairler hakkında
temel biyografi bilgisine fazla yer ayrılmadığını, daha çok söz konusu
edebiyatçıların önemli eserleri hakkında temel malumatın verildiğini görüyoruz.
Özellikle kurmaca eserlerin, bir yandan konuları, anlatı yapıları ve olay
akışları kısaca anlatılıyor; öte yandan bu eserlerin dönem içindeki yeri ve
edebiyata etkisi konumlandırılmaya çalışılıyor. Bu bölüm hakkında en ilginç
şey, Bardakjian’ın bilgi vermeyi amaçlayan bir ansiklopedici tavrından çok, bir
eleştirmen pozisyonunu tercih etmesi. Bu bağlamda yazar, bahsettiği eserlerin
edebî değeri üzerine fikir ve tartışma yürütüyor ve böylelikle edebiyatçılar hakkında
yazılmış kısımlar tanıtıcı metinler olmaktan çıkıp, birbirinden bağımsız birer
eleştirel denemeye dönüşüyor. Bu durumun kitabı hem salt bir referans kitap
olmaktan kurtardığını hem de okuma keyfini artırdığını belirtmeden geçmeyelim.
Eserin ikinci ve
en az birincisi kadar önemli bölümü ise, yukarıda da belirttiğim gibi, geniş
bir modern Ermeni edebiyatı bibliyografyasından oluşuyor. Burada, Ermeni
edebiyatının önemli ve daha az önemli 400 kadar kaleminin kısa yaşam öyküsünün
verilmesinin yanı sıra, her edebiyatçı için ayrı birer eser kaynakçası
oluşturulmuş. Her bir eser için yayım yılı ve yeri bilgisine yer verilmiş olan bu
kaynakçada ek olarak söz konusu edebiyatçılar hakkında çıkan eleştiri
yazılarının ve bunların eserlerinden başka dillere yapılan çevirilerin künye
bilgisini de bulmak mümkün. Bu çok değerli ve görkemli bibliyografyanın, Türkiyeli
okur için, belki de tek eksikliği eser isimlerinin sadece Ermenice verilmiş ve
Türkçeye çevrilmemiş olması.
Bu genel resme
bakıldığında Modern Ermeni Edebiyatı hakkında
akla gelecek ilk soru muhtemelen neden modern Ermenice edebiyatın miladı olarak
16. yüzyılın seçildiği olacaktır. Bardakjian bu soruyu henüz kitabın başında
yanıtlamaya girişiyor ve şöyle diyor: “Birçok başka dönemlendirme sisteminde
olduğu gibi, Ermenicede de ortaçağın on sekizinci yüzyıl ile sona erdiği
unutulmamalıdır. Bu açında kitabın “geç ortaçağ ve modern” dönemi kapsadığını
söyleyebiliriz” (s. 15). Dolayısıyla eserin modern dönemin öncesine de
baktığını, temel olarak matbaa sonrası dönemi kapsamayı amaçladığını ve
böylelikle hem modern edebiyatı hem de onu hazırlayan yüzyılların edebiyatını içermeyi
hedeflediğini söylenebiliriz. Bu şekliyle kitap, Ermeni kültürü ve edebiyatının
modernleşmesinin, modernlik öncesi köklerini anlamak için de önemli bir imkân
sunuyor.
Modern Ermeni Edebiyatı’ndaki dikkat
çeken noktalardan biri de, Bardakjian’ın ilk üç yüzyıl anlatılırken edebiyat
kategorisine pek çok başka düzyazı (özellikle tarih) eseri dahil ederken, 19.
ve 20. yüzyıl için sadece bugün anladığımız manada “edebî” olan eserlere
odaklanması. Bu bağlamda yazarın, eserlerin yazıldığı dönemdeki “edebiyat”
kavramının içeriğini ve 19. yüzyıldan itibaren kavramın içeriğinin daralmasını göz
önünde tuttuğunu söyleyebiliriz.
Yine eser hakkında
hemen göze çarpan bir başka önemli husus, yazarın 19. ve 20. yüzyıl Ermeni
edebiyatını, önceki yüzyılların aksine, Batı ve Doğu edebiyatı olarak iki ayrı
başlığa bölerek incelemesi. Bilindiği üzere Osmanlı Ermenilerinin büyük kısmı
Batı Ermenice, bugünkü Ermenistan topraklarında ve çevresinde yaşayan Ermeniler
ise Doğu Ermenice konuşuyordu (ve konuşmaya devam ediyor). Bardakjian’ın yaptığı
ayrımdan da anlaşılacağı üzere söz konusu iki yüzyılda klasik dilin önemi
azalırken, halk dilinin edebî dil olarak değer kazanmaya başladığını; bu
durumda da iki ayrı Ermeni lehçesinde, birbirleriyle her ne kadar ilişkide
olsalar da, iki ayrı edebiyatın geliştiğini görüyoruz. Bu bağlamda Osmanlı
Ermeni edebiyatı ile Osmanlı dışındaki Ermeni edebiyatını yan yana görmek ve
bunların modernleşme maceralarını karşılaştırmalı okumak Barkdakjian’ın
kitabının sunduğu bir başka değerli fırsat olarak görülmeli.
Sonuç itibariyle,
Bardakjian’ın türü içinde öncü olan ve bugüne kadar İngilizce okuyabilen
ilgililerinin yoğun şekilde faydalandığı Modern
Ermeni Edebiyatı’nda Ermeni Edebiyatı’nın klasikten çıkıp moderne giden
yolculuğunu ve bu yolculuğun içinde edebiyat alanının çok yönlü dönüşüm
hikâyesini sayısız edebiyatçı ve edebiyat eserine temas ederek görme şansı
buluyoruz. Bu değerli eserin Türkçeye çevrilmesinin bu alanda Türkiye’de
yükselen ilgiye ciddi bir ivme kazandıracağını ve bugüne kadar hissedilen büyük
bir boşluğu dolduracağını söylemek abartı olmayacaktır.
(Künye: Mehmet Fatih Uslu, "Ermeni Edebiyatı Hakkında Anıtsal Bir Eser:Bardakjian'ın Modern Ermeni Edebiyatı". Toplumsal Tarih. Sayı:240, Aralık 2013. ss.92-93.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder