Barış Andırınlı'nın uzun yıllardır üzerinde çalıştığı Kopoy nihayet yayımlandı.
Benim için roman hakkında nesnel bir değerlendirme yapmak kolay değil. Kopoy'u Barış tekrar tekrar yazarken birkaç kez okudum, romanın geçirdiği değişimin farklı evrelerine şahit oldum. Ama sonuçta her okuyuşta Kopoy'u baştan sona kat eden o histe, ben diyeyim hüzünde siz diyin melâlde, takılıp kaldım. Demirkubuz'un Kader'inden ya da Pavese'nin Yaşama Uğraşı'ndan sonra nasıl kaldıysam öyle.
Bu, romanın kuvvetiyle olduğu kadar benim romanın yazarını, dertlerini, yana yakıla anlatmak istediği şeyleri bilmemle, sevmemle de alakalı. Sonuçta Barış, Taksim'de yüzüne güvercin çarpan adamın yazarıdır.
Sözün özü, güzel ve içli bir adamın güzel ve içli romanı Kopoy şimdi güzel okurlarını bekliyor.
Benim için roman hakkında nesnel bir değerlendirme yapmak kolay değil. Kopoy'u Barış tekrar tekrar yazarken birkaç kez okudum, romanın geçirdiği değişimin farklı evrelerine şahit oldum. Ama sonuçta her okuyuşta Kopoy'u baştan sona kat eden o histe, ben diyeyim hüzünde siz diyin melâlde, takılıp kaldım. Demirkubuz'un Kader'inden ya da Pavese'nin Yaşama Uğraşı'ndan sonra nasıl kaldıysam öyle.
Bu, romanın kuvvetiyle olduğu kadar benim romanın yazarını, dertlerini, yana yakıla anlatmak istediği şeyleri bilmemle, sevmemle de alakalı. Sonuçta Barış, Taksim'de yüzüne güvercin çarpan adamın yazarıdır.
Sözün özü, güzel ve içli bir adamın güzel ve içli romanı Kopoy şimdi güzel okurlarını bekliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder