Sarkis Srents'in 1912-1913 yıllarında Ermeniceden Türkçeye çevirip Servet-i Fünun dergisinde yayımladığı hikâyeler hakkında çeşitli övgü yazıları yayımlanmış. Bunlardan biri Harutyun Şahrigyan'a ait. Yazının sonunda şöyle diyor Şahrigyan:
"Şüphe etmem ki milliyet niteliği hakkında milletlerin hüviyetleri ve onların yaşama hakları, toplumsal ve siyasi organlarının düzenleme ve oluşturulması, gaye ve maksatları, insanlık ve medeniyet hakkında neyi nasıl düşündüğümüzü gösteren edebiyatımız Türk diline aktarıldıkça şimdi önceden kestiremeyeceğimiz ve beklenmedik sonuçlar, etkiler meydana getirecek ve bu sonuçlarla etkiler amaca hizmet edeceklerdir.
İşte yalnız o vakit "Beni anlayan benim olur" ve yine "Beni seven beni anlar" gerçeklikleri aramızda cereyan eden ilişkiden yana meyveler verir ve bize de yaşama hakkı teslim edilir. Sonra da bir hürmet hissi meydana gelir. Nihayet karşılıklı özveriyle bir olgunluğa erişilir, genel bir gayeye doğru el ele dostluğa ulaşılır. Ortak vatanın refahı uğrunda beraber çalışırız.
İşte o zaman görevler asıllarına dönerek, "Bizi anlamış, bizi sevmiş" Türk hemfikirlerimiz edebiyatımızı bizzat kendileri Türkçeye ve onları anlamış ve onları sevmiş Ermeni hemfikirleri Türk edebiyatını Ermeniceye nakletmekle mesut ve bahtiyar olacaklardır.
İşte o vakit zihinleri yormakta olan birçok mesele yok olacak, nasıl olmuş da bu meseleler bu memlekette yüzyıllar boyu oluşmuş, milletlerin varlığını, devletin hayatını tehlikeye atmış diye nesillerimiz hayretler içinde kalacaklardır.
Yine o vakit bugünkü meselelerin yerini alan ortak hukuk ve vazifelerle yükselen faaliyetlerimiz ve elde edilen gelişim sayesinde kazandığımız bize has kutsiyetimizle yıldızlara kadar yükselip, yalnız Doğu'nun medeniyetini yenileyerek ona hayat vermekle kalmayacak, belki de bütün insanlığı ışığa boğacak yıldız ve güneşler doğuracaktır.
Aziz arkadaşım! Bakınız, büyük hayallere düştüm. Elimde değil, her bir vesileyle bu hayallere düşmekte olduğum gibi gönlüm arzu ediyordu ki Türk ve Ermeni gençlerimiz bu hayallerle besleniyor olsunlar. Türk ve Ermeni edebiyatını yalnız bu hayaller çerçeveleyip sınırlasın!
Azizim, girişiminizi bu hayallerimin gerçekleşmesinin ilk adımı sayıyorum. Bana böyle bir ümidin lezzetini -hayali bile olsa- verdiğinizden dolayı teşekkür ederim."
(Sarkis Srents. Ermeni Edebiyatı Numuneleri. Çev. Mahir Ünsal Eriş ve Ari Şekeryan. İstanbul: Aras Yayıncılık, 2012: s. 61-63)
"Şüphe etmem ki milliyet niteliği hakkında milletlerin hüviyetleri ve onların yaşama hakları, toplumsal ve siyasi organlarının düzenleme ve oluşturulması, gaye ve maksatları, insanlık ve medeniyet hakkında neyi nasıl düşündüğümüzü gösteren edebiyatımız Türk diline aktarıldıkça şimdi önceden kestiremeyeceğimiz ve beklenmedik sonuçlar, etkiler meydana getirecek ve bu sonuçlarla etkiler amaca hizmet edeceklerdir.
İşte yalnız o vakit "Beni anlayan benim olur" ve yine "Beni seven beni anlar" gerçeklikleri aramızda cereyan eden ilişkiden yana meyveler verir ve bize de yaşama hakkı teslim edilir. Sonra da bir hürmet hissi meydana gelir. Nihayet karşılıklı özveriyle bir olgunluğa erişilir, genel bir gayeye doğru el ele dostluğa ulaşılır. Ortak vatanın refahı uğrunda beraber çalışırız.
İşte o zaman görevler asıllarına dönerek, "Bizi anlamış, bizi sevmiş" Türk hemfikirlerimiz edebiyatımızı bizzat kendileri Türkçeye ve onları anlamış ve onları sevmiş Ermeni hemfikirleri Türk edebiyatını Ermeniceye nakletmekle mesut ve bahtiyar olacaklardır.
İşte o vakit zihinleri yormakta olan birçok mesele yok olacak, nasıl olmuş da bu meseleler bu memlekette yüzyıllar boyu oluşmuş, milletlerin varlığını, devletin hayatını tehlikeye atmış diye nesillerimiz hayretler içinde kalacaklardır.
Yine o vakit bugünkü meselelerin yerini alan ortak hukuk ve vazifelerle yükselen faaliyetlerimiz ve elde edilen gelişim sayesinde kazandığımız bize has kutsiyetimizle yıldızlara kadar yükselip, yalnız Doğu'nun medeniyetini yenileyerek ona hayat vermekle kalmayacak, belki de bütün insanlığı ışığa boğacak yıldız ve güneşler doğuracaktır.
Aziz arkadaşım! Bakınız, büyük hayallere düştüm. Elimde değil, her bir vesileyle bu hayallere düşmekte olduğum gibi gönlüm arzu ediyordu ki Türk ve Ermeni gençlerimiz bu hayallerle besleniyor olsunlar. Türk ve Ermeni edebiyatını yalnız bu hayaller çerçeveleyip sınırlasın!
Azizim, girişiminizi bu hayallerimin gerçekleşmesinin ilk adımı sayıyorum. Bana böyle bir ümidin lezzetini -hayali bile olsa- verdiğinizden dolayı teşekkür ederim."
(Sarkis Srents. Ermeni Edebiyatı Numuneleri. Çev. Mahir Ünsal Eriş ve Ari Şekeryan. İstanbul: Aras Yayıncılık, 2012: s. 61-63)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder